Bombardıman böceğinin diğer böceklerden ayıran önemli bir özelliği vardır. Bu özelliğin nedeni hayvanın vücudunda oldukça karmaşık bir “kimyasal silah”a sahip olmasıdır. Üstelik bu kimyasal silah başka hiçbir hayvanda bulunmayan özellikte bir silahtır. Böcek kendisini yemeye hazırlanan bir düşmanı tarafından tehdit edildiğinde, vücudunun arka kısmında yer alan bir borudan, düşmanına doğru kaynar sıcaklıkta ve tahriş edici bir kimyasal sıvı fışkırtır. Bu sıvıyla haşlanan düşman, zarar görerek böceği bırakır ve bombardıman böceği bu şekilde kurtulmuş olur.
Peki, Bu Kimyasal Silah Nasıl Çalışır?
Hayvanın vücudunda bu silahı çalıştırmak için çok parçalı bir sistemi vardır. Böceğin fışkırttığı kaynar sıvı, hidrojen peroksit ve hidrokinon karışımlarından oluşur. Böceğin karnında bu iki kimyasal, farklı bezlerde salgılanırlar. Daha sonra bu kimyasallar bir odacıkta toplanarak karıştırılır. Normalde hidrojen peroksit ve hidrokinon karışımı karıştırıldığında herhangi bir reaksiyon gerçekleşmez.
Peki nasıl oluyor da bombardıman böceği bu karışımı yüksek sıcaklıkta fışkırtarak düşmanının haşlamasını sağlıyor?
Bunun sırrı ise şurada gizlidir. Bu iki karışımın biriktiği odacığa, insan kalbindeki kapakçıklı kas sistemi gibi bir sistemle başka bir odacık bağlıdır. Böcek silahını ateşlemeye karar verdiği anda, karışım bu odaya geçer ve böcek, hücrelerinde katalaz ve peroksidaz enzimlerini salgılamaya başlar. Bunun sonucunda zincirleme bir reaksiyon başlar. Katalaz ve peroksidaz enzimleri hidrojen peroksidi su ve oksijene ayrıştırır. Oksijen ise hidrokinonla reaksiyona girerek daha fazla su oluşturur. Bu arada hidrokinon oksidasyona uğrayarak benzokinona dönüşür. Bu reaksiyonlar sırasında oldukça fazla ısı açığa çıkar(yaklaşık olarak 120 santigrat dereceye kadar ulaşır) ve karışım kaynama noktasına ulaşır. Böceğin vücudundan dışarı uzanan bir kanal, kaynayan karışımın çıkabileceği tek noktadır. Kanalın etrafındaki kaslar, karışımın tam olarak düşmanı odaklamasını sağlar. Ve böylece böcek, düşmanını zehirli bir kimyasal madde olan kinon ile haşlar.
Şimdi bu mükemmel sistemin nasıl işlediği üzerinde düşünelim. Dikkat edilirse, bu sistemin kusursuz bir biçimde işlemesi zorunludur. Çünkü eğer sistemde tek bir aksama olsa, ya patlama gerçekleşmeyecek ve böylece böcek düşmanı tarafından kolaylıkla öldürülecektir, ya da patlama böceğin kendi vücudunu havaya uçuracaktır. Eğer tek bir detay bile eksik olsa ya da vaktinde çalışmasa, sonuç böcek için ölümdür. Örneğin biriktirme odacığını patlama odacığından ayıran kas, tam vaktinde açılıp kapanmasa, ya sistem çalışmaz ya da böcek kendini haşlar. (1)
Bombardıman Böceği Kimya İlmini Bilmez !
Bombardıman böceğinin gövdesinin ucunda, dışarıya açılan çok özel salgı bezleri bulunur. Bu bezlerin her birinde iki küçük odacık vardır. İç taraftaki odacıkta hidrokinin, hidrojen peroksit ve bazı tepkimeyi engelleyici kimyasallar bulunur. Dış odacıkta tepkimeyi başlatıcı enzimler vardır.
Böcek tehlike hissettiği zaman, iç odacıktaki kimyasalları dış odacığa akarır. Bu maddeler birleşince patlamaya benzer bir tepkime oluşur ve kinon 120C ısıdaki tahriş edici kimyasal, büyük bir hızla püskürtülür.
Bombardıman böceğinin bu korkunç silahıyla yüzyüze gelen bir düşmanın kaçmaması imkansızdır. Böcekteki bu mükemmel sistemin tesadüflerle oluşması mümkün değildir. Biraraya geldiklerinde patlayan bu kimyasallar özel odacıklarda ayrı tutulurlar ve ancak saldırı anında birleştirilirler.
Burada yüksek bir kimya bilgisinin ve usta bir tasarımın olduğu açıktır. Yani, bu sistem ancak yaratılışın ürünü olabilir. Böyle bir sistem kademeli evrimle asla oluşamaz. Çünkü sistemin çalışması için tüm parçaların aynı anda eksiksiz varolması gerekmektedir.
Diğer yandan böceğin anatomik yapısınında sistemin böceğe zarar vermeyeceği şekilde tasarlanmış olması gereklidir. Aksi takdirde küçük bir aksaklık böceğin yanarak yada patlayarak ölmesine neden olacaktır.
” Bismillahirrahmanirrahim ”
“Onlara hem âfâkda (kendi dışlarındaki âlemlerde), hem de kendi nefislerinde (enfüsde) delillerimizi göstereceğiz; tâ ki onun (o Kur’ân’ın) gerçekten hak olduğu onlara belli olsun! (Bu hususta) Rabbin yetmez mi ki, şübhesiz O, herşeye hakkıyla şâhiddir.” (41.Fussilet Sûresi: 53)
Kaynak:
1-) yazarkafe.hurriyet.com