Tuzlayayım da kokma! Bu söz iki anlamda kullanılır. Birisi deyim olan anlamdır ki; bilip bilmeden konuşanlar, yüksekten atanlar, düşüncesinde aldananlar için küçümseme sözü olarak kullanılır. Diğer anlamı ise gerçekten de yeni doğan çocukların koltuk altlarının ve ayaklarının bir süre tuza batırılma uygulaması ile ter kokusunun minimuma indirilmesidir.
Böyle bir uygulama yapılan bebek, ileride ter kokusundan pek şikayetçi olmayacaktır. Biz sizinle, bu sözün deyim olan anlamını konuşmayacağız. Bilin ki ter kokmamak için bu uygulama da yeterli değildir. Yediğiniz, içtiğiniz, giydikleriniz, hatta yaşantınız da kokunuz da pay sahibidir. Her günahın ve sevabın, her baharatlı ve ağır yiyeceğin kokunuzda etkisi vardır.
Yine insandaki bu ter ve onun kokusu, insanların eliyle yaptığı yemekte bile etkiye sahiptir. İnsan vücudundaki ter bezleri, yoğunluk olarak en çok koltuk altı, avuç içi ve ayakta bulunmaktadır. Biz farkında olmasak da ellerimiz belli düzeyde sürekli terlidir. Bazı insanlarda ter bezlerinin aşırı çalışması sebebiyle, bu durumu bizzat gözümüzle de müşahede ederiz. İşte bu ter ve ondaki koku, ellerimizle yapılan yemeğin lezzetine de etki eder.
Namaz ve gıdadaki manevi şifa
Varlığıyla gönlünüze derman, yüzüne bakınca gözünüze ışık, sevgi ve saygısıyla ruhunuza dinginlik verecek saliha eşlerin, helal ve sağlıklık gıdalarla yaptığı yemekteki tat ve manevi şifaları saymaya bizim ilmimiz yetmez ama emin olun ki böyle yemekler, sağlıklı bir bedenin yanında, sağlıklı bir ruhun da en önemli aşamalarındandır.
İşte elden ele değişen yemekteki tadın bir etkisi de budur. Yemeğin tadına etki eden bir diğer durum da, yemeğin takva ehli bir kişi tarafından besmele ile yapıldığında lezzetinin artmasıdır. Bunu damak tadı hassas olan ve bu meseleleri araştıranlar, burada yazanlara hak vereceklerdir.
Namaz kılmayan birisinin yaptığı yemeği yemenin bile insanın latif ruhuna zarar vereceğini bildiren alimler bile vardır. Hatta bu yüzden bazı alimler; “namaz kılmayan kadının yaptığı yemek, manevi zehirdir” tarzında bir teşbihte bulunmuştur. Bu teşbihten maksat, böyle birisinin yaptığı yemek, takva ehli bir insanın latif ruhuna zarar vererek, onu ibadetten soğutmak, hatta terk etmeye bile götürmesi sebebiyledir.
İşte bu yüzden ne yiyor, ne içiyor ve ne giyiyorsan helal ve sağlıklı olmalıdır. Çünkü ne yiyip, ne içip, ne giyiyorsan ve nasıl yaşıyorsan, onlar sana etki eder. Bu durum tıpkı parçaların bütünü oluşturması ve onun mahiyetini değiştirmesi misali gibi…