Aylardır beklenen atama sayıları 7 Mayıs 2024’te Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından açıklandı. Beklenen rakam ise tam bir fiyaskoydu. Çünkü bakanlık kendi yaptığı açıklamalarında acil ihtiyaç olarak açıkladığı öğretmen sayısı 68 bindi. Üstelik bu rakamı ifade eden biz değiliz yaklaşık 8 ay önce çıkan bir haberde geçmektedir. 5 Eylül 2023 tarihli Anadolu Ajansı’nın haberinde Yusuf Tekin’in bizzat 68 bin öğretmen açığı olduğunu ifade ettiği net olarak görülmektedir. (1)
Üstelik hayal kırıklığı bununla da bitmemektedir. Bizzat Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde kamuda işe alımda mülakatın kaldırılacağını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Twitter hesabından duyurmuş hatta ana akım medyanın kanallarında canlı yayında da defaatle söylemiştir. Mülakatların kalkacağına dair atılan 11 Nisan 2023 tarihli twit bile durmaktadır.
Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız. #DoğrusuAkParti pic.twitter.com/SoSlWCk1Qi
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) April 11, 2023
Emekli öğretmen sayısı kadar bile atama yapılmadı
Skandallar serisi bununla da bitmiyor elbette. Çünkü emekli olan, vefat eden ve çeşitli sebepler istifa edenleri de katınca 2023 yılında MEB bünyesinden ayrılan öğretmen sayısı 23 bin 670 kişi. Yani atama sayısı olarak verdikleri 20 bin rakamından 3 bin 670 kişi daha az bir atama sayısı. Üstelik 2024 yılında da 20 binden az olmayacak şekilde öğretmenler daha emekli olacak. Ama 9 ay sonra yapılan ve 2024-2025 eğitim-öğretim yılında göreve başlayacak öğretmen sayısı ise, sadece 20 bin olacak. Yani giderek kadro açığı artacak ama atamalar yine az olacak ve yerlerine ücretli öğretmenler gelecek. Karın tokluğuna çalışan, birçoğunun kendi branşında bile dersine girmediği bir öğretmenin, öğrenciye, okula ve sisteme ne gibi bir katkısı olacak? Bir de branş değiştirme garabeti var ki o da ayrı bir saçma uygulamadır. Alanı Tarih olmayan, alanı Edebiyat olmayan, sırf ataması fazla diye sınıf öğretmenliği okuyup, uzmanlık gerektiren alanlara basitçe branş değişikliği yaparak geçen öğretmenlerin de verimi ne kadar olur o da ayrı bir soru işaretidir.
Öğretmen branşlarına verilen atama rakamları dikkat çekici
20 bin öğretmen atamasında, en fazla atamayı alan 5 branş şöyle sıralandı:
Sınıf Öğretmenliği için 3 bin 263,
Özel Öğretim Öğretmenliği, 2 bin 499
Rehberlik 1597,
Din Kültürü Öğretmenliği 1594,
İngilizce 968.
Rakamlar dikkat çekici. Çünkü bazı önemli derslere verilen atama sayıları gerçekten trajikomiktir. İnsanlar her yere kontrolsüzce yapılan İmam Hatiplerin kalitesinin ve nitelikli öğrenci yetişmesini tartışırken, Din Kültürü Öğretmenliği branşına 1594 gibi yüksek bir atama sayısına anlam veremedi. Üstelik mevzu bununla da kalmadı.
Fen Bilimleri 305
Fizik 283
Biyoloji 167
İlköğretim Matematik 174
gibi önemli bölümleri bu derecede komik atama rakamları verildi. (2)
Mülakat uygulaması skandal ve devlete güveni sarsan bir uygulamadır
Mülakat uygulaması söz verilmesine rağmen kaldırılmadı hatta kapsamı daha farklı şekilde genişletildi öğretmenler için. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yaptığı yazılı açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, yüzde 50 KPSS, yüzde 50 mülakat puanı ile atamaların yapılacağını ifade etmesini eleştirerek, 20 bin öğretmen adayının 45 dakika ders anlatarak gireceği mülakat uygulamasının, fiilen sıhhatle gerçekleştirilmesinin mümkün olmayacağını belirtti. (3)
Mülakat uygulamasının şeffat ve adil bir şekilde yapılacağı konusunda toplumun ve öğretmenlerin inancı yoktur. Öğrenciler kendilerinin sınanmasından rahatsız değiller fakat mülakat kararı, komisyonun keyfiyetine kalmış bir karar olduğu için sağlıklı bir değerlendirme de sağlamaz. Ayrıca mülakatta ısrar KPSS sınavının kapsam ve değerlendirme açısından da yetersiz olduğunu itiraf etmekten öteye gitmez. İnsanlar günlerce, aylarca sizin eleme sınavınız için hazırlanıp bu sınava giriyor.
Eğer derdiniz güvenlikse, atamalar yapıldıktan sonra güvenlik soruşturmasında zaten kanıtları sunarak, varsa terörle iltisaklı kişileri zaten görevden alırsınız. Ama bu mülakatta diretenlerin amacının liyakatten ziyade, torpil ve iltimas ile ısmarlama bir şekilde atamalar yapmasıdır. Halkın güvenmediği, öğretmenlerin isyan ettiği konu budur. KPSS’de derece yapmış 85-90 puan almış adama 55-60 puan vererek atama dışı bırakılmasıdır. KPSS sınavında 65’i zor almış birine de mülakatta 85-90 verilip kayırma yapılarak öğretmenliğe atanmasıdır. İnsanın olduğu yerde böyle bir şeyin olmayacağına garanti veremezsiniz. Kaldı ki insanların hükümete karşı iyi niyeti ve hüsnü zannı da bitmiştir. O yüzden mülakatın vicdanlarda asla kabulü ve geçerliliği yoktur. Bunun bedelini ve vebalini de bu dünyada da ödersiniz, inandığınızı iddia ettiğiniz ahirette de ödetirler.
Mülakat ve atama sıkıntıları sona erer mi?
Mülakat ve öğretmen atamalarında bir süre daha sıkıntılar yaşanacağını düşünüyorum. 2026 öncesinde de bu sorunların tam anlamıyla çözüleceğini düşünmüyorum. Türkiye 2026’ya kadar yeni dönüşümler yaşayacak. Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Can Atalay gibi isimler hapisten çıkarken, Türkçülük veya Kürtçülük yapan aşırı uçlar törpülenecek. Türkiye yüzünü tekrar batıya dönecek ve hukuka uygun kararlar almaya başlayacak. Fakat bu olurken Milliyetçi ve ulusalcı tayfa tasfiye edilecek. Hatta tekrardan yeni çözüm süreci tarzında uygulamalar başlayacak.
Bunun haricinde küreselcilerin istediği gibi iklim değişikliğine ve yine LGBT’ye uygun bir şekilde yeni anayasa çalışmaları başlayacak. AKP-CHP-DEM ortaklığı ile yeni anayasanın temelleri atılırken cemaat ve tarikatları CHP eliyle bitirecekler. MHP’yi de devletin yapılanmasından tasfiye süreci başlayacak. İşler bununla kalmayacak ve Türkiyelilik kavramı ve Anayasanın 66. maddesi dahil birçok konuda değişiklikler gündem olacak. Türkiye ulus devlet olmaktan öte federatif bir devlet olması için çalışmalar başlatılacak.
Mesela Turgut Özal zamanında Türkiye Cumhuriyeti yerine Anadolu Cumhuriyeti fikrini ortaya atmıştı. İşte buna benzer federatif yapılar konuşulmaya başlanacak. Tüm bunlar yaşanırken, ekonomi 2026’dan sonra düzelmeye başlayıp, enflasyon tek haneye 2026 sonrasında düşecek. Türkiye yüzünü batıya dönünce ABD ve İngiliz bankerler Türkiye’ye milyarlarca dolar yatırımlar ve sıcak paraları aktaracaklar. Tabi bu da ekonomiyi düzeltecek. Ama bunun bedeli olarak küreselcilerin istediği bir devlet yapısı ve anayasasını AKP-CHP birlikteliğinden isteyecekler. İşte öğretmen atamaları o tarihten itibaren sorun olmaktan çıkabilir ama öncesinde biraz zor görüyorum.
Faydalanılan kaynaklar
1- ) https://www.aa.com.tr/tr/gundem/milli-egitim-bakani-tekin-ekim-sonunda-ogretmen-alim-takvimimizi-brans-bazli-ilan-edecegiz/2983528 8 Mayıs 2024 tarihinde 22:59’da erişildi.
2 -) https://www.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2024_05/07100535_MayYs-2024_YayYnlanacak_Kontenjan.pdf 8 Mayıs 2024 tarihinde 23:20’de erişildi.
3 -) https://www.dha.com.tr/egitim/turk-egitim-sen-baskani-geylan-yuz-binlerce-ogretmen-adayina-buyuk-bir-hayal-kirikligi-yasatildi-2434908 8 Mayıs 2024 tarihinde 23:22’de erişildi.
