Dünya seması
Dünyanın da içinde bulunduğu, yüz milyarlarca galaksi, trilyonlarca güneş ve gezegenlerden oluşan, büyüklüğünü aklımızın almadığı ama buna rağmen göğün en derin en iç ve en küçük bölümü.
1. Kat sema
Dünya semasını kuşatıp çevreleyen ve dünya semasının, kendi yanında okyanusta bir damla misali küçücük kalacağı kadar büyük bir sema katı. Peygamber efendimiz miraç gecesinde, 1. kat semada Hz. Adem ile görüşmüştür.
2. Kat sema
Birinci kat semayı tamamıyla kuşatan, birinci kat semanın da kendi içinde kaldığı gök katı. Korkunç büyüklükteki 1. kat sema, bu 2. kat semanın yanında okyanustaki bir damla misali küçücüktür. Peygamber efendimiz miraç gecesinde, 2. kat semada Hz. İsa ve Hz. Yahya ile görüşmüştür.
3.Kat sema
İkinci kat semayı tamamıyla kuşatan, İkinci kat semanın da kendi içinde kaldığı gök katıdır. Korkunç büyüklükteki 2. kat sema, bu 3. kat semanın yanında okyanustaki bir damla misali küçücüktür. Peygamber efendimiz miraç gecesinde, 3. kat semada Hz. Yusuf ile görüşmüştür.
4. kat sema
Üçüncü semayı tamamıyla kuşatan, üçüncü kat sema ve daha altındakilerin de kendi içinde kaldığı gök katıdır. Korkunç büyüklükteki bu 3 kat sema, 4. kat semanın yanında okyanustaki bir damla misalidir. Peygamber efendimiz miraç gecesinde, 4. kat semada Hz. İdris ile görüşmüştür.
5. Kat sema
Diğer gök katlarındaki oran gibi o da kendi içindeki 4. Kat semayı kuşatır. 4. kat sema da 5. kat semaya kıyasla okyanusta bir damla misalldir. Peygamber efendimiz miraç gecesinde, 5. kat semada Hz. Harun ile görüşmüştür.
6. Kat sema
Beşinci kat semayı da kuşatan sema katıdır. Aynı büyüklük oranıyla 5. kattan büyüktür. Peygamber efendimiz miraç gecesinde, 6. kat semada Hz. Musa ile görüşmüştür.
7. Kat sema
6. katın üzerindeki sema katıdır. 6. Kat semayi kuşatır ve 6. kat sema onun yanında okyanustaki su damIası misalidir. Peygamber efendimiz miraç gecesinde, 7. kat semada Hz. İbrahim ile görüşmüştür. İnsanlık gök kubbe dediğimiz 1. kat semayı bile aşamamıştır. 1. kat semayı aştıkları zaman vahyin geldiği yeri görecekler ama artık tövbeler kabul olmayacak. Çünkü güneşin batıdan doğması gibi bu da büyük bir kıyamet delili.
7 kat Sema ve üstündekiler hakkında bilgiler
7 kat semadan sonra gelen bu beş kat semada da aynı oran mevcuttur. Her biri, kendilerinden blr üstteki sema katına kıyasla, Arap yarımadasindaki bir kum tanesi misali küçük kalır. Bu katların vasıflarını anlamak çok derin İslami ilimler gerektirir. Cennet ve cehennem şu anda fiilen mevcuttur ve Alem-i Arş-ı Azamdadır. Arş-ı Ala’dan sonraki Levh-i mahfuz, Kalem-i ilahi ve Alem-i emirde ZAMAN ve MEKAN kavramları yoktur. Bunlar maddi ve fizlki alemler değildlr. Melekut alemleridir. Diğer alemler gibi bunlar da Allah’ın yarattıkları alemlerdir fakat o alemlerde zaman ve mekan diye bir şey bilinmez.
Levh-i mahfuz, kader ile alakalıdır. Bu güne kadar olmuş ve olacak her şey orada yazılıdır ve mahfuzdur(korunmuştur.) Yeryüzünden Alem-i Emrin sonuna kadar olan ve asla akılla ölçülmeyecek kadar korkunç bir büyüklükte olan alanın/gök katlarının hepsine birden daire-i imkan denilir. İşte kainat/evren daire-i imkandan ibarettir. Ama Alem-i Emrin üzerinde, yani kalnatın üzerinde de katlar vardır ve buraya Daire-i vücub denir. Yeryüzünden Alem-i Emrin sonuna kadar olan Kainat, Daire-i vücubun yanında okyanustaki damla misali küçücüktür.
Zaman ve mekan mefhumu
Miraç gecesi Peygamber efendimiz de o yerleri aştığı için zamandan soyutlanmıştır, yatağı soğumadan Mirac’a çıkmasının ve dönmesinin hikmeti budur. Yine gelecekteki bir çok azap çeken cehennemlik insanları görmüş ve onların akıbetini haber vermiştir. Bu da zamandan soyutlanması sebebiyledir. Allah’ın Levh-i Mahfuz’da tüm yaşanacakları da onun şaşmaz ezeli ve ebedi ilminin bir tecellisidir. İnsana cüz-i irade verse de insanı özgür bıraksa da onun neyi seçeceğini hangi yolda ömrünü tüketeceğini ezeli ve ebedi ilmiyle bilmektedir. Kader konusu derindir fazla derine dalan boğulur gider.
Burada yazılanlar dünyanın düz olma meselesine aykırı şeyler değildir. Aksine dünyanın düz bir zeminde olduğunu, gökkubbe ile çevrelendiğini destekler bir yazıdır. İşte Yec’üc Mec’üc’ün o gökkubbe seddini yarıp geleceğini ve insanlara saldıracağını düşünüyoruz. En doğrusunu şüphesiz ki Allah bilir. Allah hak yoldan müminleri ayırmasın. Münafıklıktan, fasıklıktan ve mürtedlikten hepimizi korusun. Perdeler açıldığı zaman iman fayda vermeyecek. Çünkü Allah bizden gayba iman istiyor. Ne dediğimi iyice bir düşünün.