Sadece Gerçek logo

Soru Cevap Etkinliği (10-11 Şubat 2024)

Soru Cevap Etkinliği (10-11 Şubat 2024)

Evet arkadaşlar, 10-11 Şubat 2024 arasında cevap vereceğimiz tüm sorular, burada listelenecektir. Bir hafta yani 17 Şubat’a kadar da burada durup sonra arşivlenerek kaldırılacaktır. Soruları okuyan arkadaşlar, lütfen reklam desteğini ihmal etmeyin.

SORU 1 – KOCAMAN ŞEHİR HASTANELERİ YAPIP ÖVÜNÜYORLAR, YENİ PLAN NEDİR?

CEVAP:

Sağlık Bakanlığı 2019 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu’nun 92. sayfasında aynen şu ifade yer alır:

Şehir Hastanesi Sözleşmelerinin “Tarafların Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 7’nci maddesinin 7.12’nci fıkrasında;

“İdare, Şirket’e Ek 18’de (Ödeme Mekanizması) düzenlendiği şekilde İşletme Dönemi boyunca Miktara Bağlı Hizmetler için Ek 18 (Ödeme Mekanizması) içerisinde yer alan Ek B’nin Miktara Bağlı Hizmetler başlıklı Bölüm B’de liste halinde belirtilen yıllık %70 (yüzde yetmiş) doluluk oranına göre hesaplanan aylık miktarların ödenmesini ilgili ayda gerçekleşen hasta yatak doluluk oranına bakılmaksızın garanti etmektedir. İdare, garanti edilen miktarların aşılması halinde aşılan miktarlara ait ödemenin tamamını yapacağını kabul ve taahhüt eder. Ancak, söz konusu garanti uyarınca, İdare tarafından garanti edilen tutara ulaşmak üzere Şirket’e aylık bazda yapılan ilave ödemelerin yıllık toplamı, İdare tarafından garanti edilen yıllık miktarın aşılması durumunda, aşan miktar, ilgili İşletme Yılı sonunda sunulan Miktara Bağlı Hizmetler’in yıllık toplam bedelinden kesilecektir.

Her halükarda, kesinti yapılan meblağlardan sonra kalan miktar garanti edilen (Ek 18 (Ödeme Mekanizması) içerisinde yer alan Ek A’nın Miktara Bağlı Hizmetler başlıklı Bölüm B’de belirtilen aylık ve yıllık ) meblağın altında olamaz. Bahse konu hesaplama her bir İşletme Yılı’nın son ayında yapılacaktır.”  düzenlemesi bulunmaktadır.

 

Peki bu ne demektir, anlatalım…

Sağlık Bakanlığının hastane kampüsleri ihalelerini alan şirketlere ve konsorsiyumlara temel görevi tanı ve tedavi hizmeti sunmak olan hastanelerde sürekli olarak tüm yatakların ve cihazların kullanılmasının %70 oranında garanti edilmesi yani %70 oranında hastanın var olacağını garanti edilmesidir. Hastanedeki bu oran tutturulamaz ise Sağlık Bakanlığı ihaleyi alan şirketlere aradaki farkı ödemeyi de taahhüt etmektedir. Dolayısıyla doluluk oranını tutturmak için vatandaşların “daha çok hastalanması” ve hastanelere başvurması gerekmektedir. Bu durumda ise yöneticilerin sağlık personeli üzerinde baskı kurması kaçınılmaz olacaktır. Şimdi anladınız mı sağlıksız gıdalar neden artıyor ve yine hormonlu ve katkı maddeler neden iç piyasaya sürülüyor? Ve insanların çoğu neden hasta, belki kafalar çalışmaya başlar. Yok yok neyse 31 Mart’ta zaten cevabını yine vereceksiniz. Siz gavura vurur gibi mühre vurun. 🙂

Birileri bir tarafından uyduruyor demesin diye Sayıştay’ın kendi sitesinden raporun adresini de ekleyelim;

https://sayistay.gov.tr/reports/download/402-saglik-bakanligi

 

SORU 2- SİTEDE DOLAŞIRKEN MELHAME-İ KÜBRA FRAGMANINI GÖRDÜM. GERÇEKTEN YAZIYI YAZSAN ÇOK MAKBULE GEÇERSİN. YAZACAK MISIN?

 CEVAP: Evet çok güzel bir fragman yapmıştım. Ama yazmak nasip olmadı. Kaldı ki ben o soruyu yazmaya ne zaman niyetlensem başıma bir şeyler geliyor. Ben de demek ki yazma diyorlar diye düşünerek vazgeçtim. Kim bilir bunda da vardır bir hikmet. Bahsettiğin fragman aşağıdaki videoydu.

 

SORU 3 – 3. DÜNYA SAVAŞI DENİLEN SAVAŞ, ARMAGEDDON SAVAŞI MI OLUR, YA DA ÖNCE 3. DÜNYA SAVAŞI, SONRASINDA ARMAGEDDON SAVAŞI MI YAŞANIR?

CEVAP 3: Bu konuşulanların hepsi birer teoridir. Birer varsayımdan öteye gitmeyen çıkarımlardır. Ama yapılan çıkarımlar Allah Rasulünün hadisleri ve muteber alimleri olunca iş ciddi bir hâl almaktadır. Dolayısıyla tahminler, 3. Dünya savaşının, hadislerde bahsedilen Melhame-i Kübra denilen büyük savaş olacağı ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Çünkü diğer emareler de bunu göstermektedir. Yine bu savaş Evanjelist ve Püriten Hristiyanlar’da da var olacağına inanılan bir savaştır. Ve onlar bu savaşa Armageddon demektedirler. Armageddon ismi ise Ortadoğu’da İsrail adlı sözde devletin topraklarında bulunan Megiddo dağından gelmektedir. Ve bu savaş Amik Ovası’nda gerçekleşecektir. Amik Ovası ise Hatay’dan Megiddo dağına kadar uzanan geniş bölgedir. Allah o günlere yetişirsek hak yolda olmayı ve hak yolda yaşayıp ölmeyi nasip etsin.

 

SORU 4 – SELAMUN ALEYKÜM REKLAM DESTEĞİ NASIL GİDİYOR ABİM?

CEVAP 4: Aleyküm Selam. Geçen ay sitemimiz üzerine kısa süreli bir toparlanma olsa da son bir haftadır, tekrardan ciddi düşüş yaşanmaya başladı destekte. Ben insanları şu konuda anlıyorum. Herkesin işi gücü vs var. Günlük sorunları, üzüntüleri ve kayıpları olmaktadır. Bu yüzden bir şey demesem de yine aynı insanlar, boş beleş insanların reels videolarını saatlerce kaydırıp izlerken, günde 5-10 dakikasını da bize destek için ayıramıyorsa, o kişiye benim diyeceğim bir şey kalmamıştır. Destek verenlere de buradan tekrar teşekkür ederim.

 

SORU 5: YENİ DÜZENDEKİ 15 DAKİKALIK AKILLI ŞEHİRLERDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

CEVAP 5: Elbette kısaca çok net ve basit bir şekilde anlatayım. Öncelikle bazı büyükşehirleri boşaltma yoluna gidecekler. Bunu da hayat pahalılığı, yüksek kiralar, asayiş ve huzurun bozulması, hava ve su kirliliği gibi sebeplerle insanlar adeta mecbur bırakılacak. İstanbul için konuşacak olursak, tarihi İstanbul sınırları yıkılıp kentsel dönüşümle yeniden yapılandırılırken, çevresindeki kısımlarda da farklı gelişmeler olacak. İnsanlar İstanbul’daki işlerine Çerkezköy gibi ya da Gebze ve Tuzla gibi uzak yerlerden gelecek. Bazı pilot akıllı şehirlerde de tam tersi düzen olup merkezden uzaklaşarak işlerine gidecekler. Tabi bu da raylı sistemlerin çok fazla artışı, hızlı tren ve Marmaray gibi yapıların daha çoğalması, köprü ve geçiş ücretlerinin de artmasını beraberinde getirecek. Tabi bu sadece işin ulaşım boyutuydu.

Yeni akıllı şehirlerde herkesin karbon ayak izi hesaplanacak. Yediği etten, aracıyla yaktığı yakıta, harcadığı elektrik, su ve doğalgaz tüketimine kadar takip edilerek bunlara kota koyulacak. Bunlara da karbon kredileri adı verilecek. Krediler zenginlere satılabilecek. Fakirler geçinebilmek için et ve yakıt gibi nimetlerden feragat etmeye mecbur kalacak. Gelir adaletsizliği artarak devam edecek. Elbette bunlar aşama aşama gerçekleştirilecek. Çünkü insan ağırlıklı ordular olduğu sürece bu hamleleri tam manasıyla hayata geçirmek risklidir. Herkesin ailesi ve akrabası vardır. İnsanlardan teşekkül olan ordular merhamet ve göz yumma sebebiyle, küreselcilerin planlarını sekteye uğratıp, sabote edebilir. Ama Yapay Zeka tabanlı robotlar daha doğrusu Cyborg’ların acıması olmaz. Onlar verilen komutları tereddütsüz uygular. Şimdi anladınız mı 2-3 yıldır deli gibi her yerde neden yapay zeka programları kullandırılıyor ve yaygınlaştırılıyor. Çünkü yapay zeka havuzu bunları biriktirip, makine öğrenimini arttırıyor ve her yapılan işlem üzerinden kendini geliştirerek, insanları yakalamaya hatta bazı konularda geçmeye başlıyor.

Bir diğer konu ise mahremiyettir. Akıllı şehirlerin olduğu toplumlarda, cinsel hayatından tut, iş hayatına kadar her şeyin izlenecek. Hatta nabzına kadar… Ve bunu da elbette çipler ve onların içerisindeki yazılımlar üzerinden yapacaklar. Her yerde 5G tabanlı kameralar, drone polislerle denetim sıkılaşacak. Parmak izi ve göz retinası taramalarıyla birçok işyerine giriş çıkışlar sağlanacak. Puanlama sistemiyle birlikte yetersiz puana sahip olanlar, işten çıkarılacak, bazı sosyal haklardan mahrum kalacak, iş bulamayacak ve çok daha fazlası da getirilecek. Puan bir nevi sabıka kaydı gibi olacak. Ama ondan daha acımasız ve daha canice uygulanacak. Elbette bu uygulamalar toplumdan topluma değişiklik ve esneklik gösterecektir. Ama nihai hedef şehir devletleri kurarak, ulus devletleri bitirmek ve bu şehir devletlerini de tek bir dünya devletine bağlamaktır asıl amaç. Umarım açıklayıcı olmuştur. Başarırlar mı derseniz, Allah bilir ama deneyecekler bunu bilin.

 

SORU 6: ŞEHİRDE İNSANLARI NELER BEKLİYOR VE BİZLER NELER YAPMAMIZ LAZIM? ESNAF OLARAK ZOR DURUMDAYIZ.

CEVAP 6: Kendi gıdasını üretemeyen, süpermarketlere bağımlı yaşayan şehir toplumları maalesef en zayıf halkadır. Çünkü onları yeni şeytani düzene zorlayarak geçirmek en kolayıdır. Şehirdeki insanlar herkesten daha çok zorlanacaktır şüphesiz. Topluluklar oluşturmadan, dernekler oluşturmadan, küçük esnaf ve aileleri birbirlerini kalkındırmadan ve alacak verecek davalarında dürüst bir hakem görevi görecek kurum ve kuruluşlar kurup örgütlenmeden, küçük esnafın büyük şehirlerde hayatta kalması çok zordur. Hele bir de işletmesi için kira ödüyorsa, bu durum daha da zorlaşacaktır. Topluluk kurun dediğimizde insanlar hemen oba anlıyor. Hayır örgütlenin, birbirinizi destekleyin ve birbirinizden haberdar olacak iletişim ağları ve araçları oluşturun başka yolu yok.

 

SORU 7: ALLAH VE RASULÜ’NÜN SEVGİSİNİ HAKKIYLA YAŞAYAMAMANIN SEBEBİ NEDİR?

CEVAP 7: Bunun birçok sebebi olabilir ki en başta da dünya sevgisidir. Bunu sadece mal mülk olarak algılamayın. Evlada ve eşe duyulan aşırı düşkünlük bile dünya sevgisine girer. Kaldı ki dünya malına duyulan sevgi Allah ve Rasulü hakkıyla sevmeyi imkansız hale getirir.

Abdullah İbni Mugaffel radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir adam, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e:

– Ey Allah’ın Resûlü! Allah’a yemin ederim ki, ben seni seviyorum, dedi. Resûlullah o kişiye:

“Sen ne söylediğini iyi düşün?” buyurdu. Adam:

– Allah’a yemin ederim ki, ben seni seviyorum, dedi ve bu sözünü üç defa tekrarladı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem:

“Eğer beni seviyorsan, o halde fakirliğe karşı kendine bir zırh hazırla. Çünkü fakirlik, beni sevene yüksekten inen bir selden daha çabuk ulaşır” buyurdu. (Tirmizî, Zühd 36) 

Yani sözün özü Allah’ı seviyor musun dediklerinde susmak en iyisidir. Çünkü hakkıyla sevmediğin halde sevdiğini iddia etmek, Allah’ı gazaplandırır. Diğer türlüsünü söylersen de zaten küfre girersin. Özetle Allah ve Rasul sevgisi iki şeyle gelir. Bela ve fakirlik… Bunlara gücün yetmiyorsa, Allah’ım seni ve Rasulü’nü hakkıyla sevebilmeyi, bu yoldaki imtihanlara da göğüs gerecek imanı bizlere ver demek daha iyidir. Lafta herkes seviyor, icraate gelince maalesef kolpacıyız. En başta da ben…

 

SORU 8 – ÖLÜLERE YASİN-İ ŞERİF OKUNUR MU?

CEVAP 8: Bizzat sahabeden rivayetler vardır ve oğluna bile kabre konurken, ardından okumasını vasiyet etmiştir. Okunmaz diyenler de vardır fakat okunmaz bidat’tır, sapıklıktır diye aşırıya kaçan eblehler varsa, onlardan uzak durun. Onlar selefi ve vehhabi olup ehl-i sünnetten uzak kişilerdir.

Hz. Ebû Bekir’in (r.a.) rivayet ettiği şu hadis-i şerif de meseleyi açıklığa kavuşturmaktadır:

“Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini cuma günü ziyaret ederek orada Yasin sûresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar.” (Ali el-Müttakî, Kenzü’l-ummâl, 1981, byy., 16/468)

Bu rivayetin senedini eleştiren alimler varsa da, Suyuti, hadisin şahitlerinin olduğuna dikkat çeker ve bazı örnek hadis rivayetleri nakleder. (bk. Suyûtî, el-Leali, Beyrût, 1996, 2/365)

Yine bir başka rivayette de şöyle buyrulur: “Yasin, Kur’ân’ın kalbidir. Onu bir kimse okur ve Allah’tan âhiret saadeti dilerse, Allah onu mağfiret buyurur. Yâsin’i ölülerinizin üzerine okuyunuz.” (Müsned, V/26)

 

SORU 9: BAZEN MİSK BAZEN KÖTÜ LEŞ GİBİ KOKU DUYUYORUM. GECE UYANINCA VE GÜNDÜZ YALNIZKEN, NEDENİ NEDİR?

CEVAP 9: Sadece bu söyleminizden çıkarak net bir şey söylemek ve kesin bundandır demek doğru değildir. Musallat ve büyü durumlarında bu tarz kötü koku duyanların olduğu vakalar vardır. Ancak yanında iyi kokunun bulunması gariptir. Eğer iyi koku ibadet ve sonrasında oluşuyorsa ve bunu duyuyorsanız güzel bir şeydir. Ayrıca bazı alimler günah ve sevapların da kokusu olduğunu belirtmişlerdir. Yani belki de Allah’ın bir hikmeti olarak bunları hissediyor olabilirsiniz.

Mesela İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretlerine, insanların günahlarını görme kerameti verilmişti. Yanında bir kişi abdest alınca, akıp giden abdest suyundan, kişinin işlediği günahı görüyormuş. Zamanla bu özellik ona ağır gelmiş ve dua ederek Allah’a niyaz edip bu özelliği ondan almasını istemiştir. Allah’ da tekrar o özelliği almıştır ondan.

 

SORU 10: KARADENİZ’DEN GELEN SESLER NEDİR?

CEVAP 10: Bizi takip edenler bilir. POSEIDON uyarısı dikkat etmek lazım. Allah korusun.

 

SORU 11: OBA FİKRİNDEN NEDEN VAZGEÇTİN ABİ? İNSANLARDAN DOLAYI MI?

CEVAP 11: Hem insanlardan hem de şartlardan dolayı. Ama vazgeçmeden ziyade dondurucuya koydum diyelim. Etrafta buna kalkışanlar oldu elbette. Onlara hayırlı olsun diyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun. Ama ben bekleme kararı aldım şimdilik.

 

SORU 12: CÜBBELİ TEVHİD İNANCINA UYGUN BİR DİN ADAMI DEĞİL Mİ? AJAN OLMA İHTİMALİ VAR MI?

CEVAP 12: Cübbeli bizim için hapisten çıktıktan sonra itibar edilip dinlenecek birisi değildir. Diğer konulara gelince bir şey demiyorum. Herkesin aklı fikri var.

 

SORU 13: NAZIM KIBRİSİ HAKKINDA DÜŞÜNCENİZ NEDİR?

CEVAP 13: Adnan Oktar’ın şeyhi olarak bilinir. Kendisi asla din adına dinlenecek birisi değildir. Ölüp gitmiştir ama gitmeden de birçok insanın yanlışa düşmesine de sebep olmuştur. Ne normal bir din alimidir ne de şeyhtir veya mürşiddir. Dinini korumak isteyen uzak dursun onun oluşumlarından. Bir ara Adnan Oktar için bile övgü dolu sözler kullanıyor ve bizim evladımız diyordu.

 

SORU 14: BAHSETTİĞİNİZ DÜNYA DÜZENİ İLE ALAKALI FİLMLERİN ÇEKİMİNE NASIL İZİN VERİYORLAR, FOYALARI MEYDANA ÇIKIYOR.

CEVAP 14: Çünkü o filmlerle bilinçleri hazırlıyorlar. Yani bilinç alışkın olmadığı şeyi kabullenmez, reddeder ve savunmaya geçer. Ama sen ona önceden gösterip alıştırırsan, bilinci hazırlarsan, o düzene geçişin aşamalarını da doğru bir şekilde kurgularsan, insanlar farkında olmadan düzene adapte olur ve hatta sahiplenir. Dokunmatik telefonların ekranını elimizle avuçlayıp, sağa sola kaydırıp telefonda işlemler yapacağımızı 40 yıl önce söyleselerdi kimse inanmazdı. Yapay zeka şu anda yüzleri, sesleri bile değiştirerek, kişiyi olmadığı yerde ve pozisyona bile sokabilmekte. Dolayısıyla bu tarz filmlerle zihinleri hazırlıyorlar. Daha da anlaşılır olsun diye Coronavirüs yalanının yayıldığı dönemden örnek vereyim. Virüs diye tiyatro başladığında sokaklarda düşen, titreyen ve ağzından burnundan kan gelenler bile vardı. Doktorlar astronot gibi giyiniyorlardı. Herkes delice korkuya kapıldı ve gönüllü olarak evlere kapanıp, maskeleri gönüllü taktı. Aradan yıllar geçti hala maskeyi alışkanlık edip takanlar var. İşte bu filmler de zihinlere fikir aşılamak için fonlanıyor, hem de bizzat onlar tarafından.

 

SORU 15: SİTEDE AYNI YAZILAR DÜŞÜYOR ÖNÜME BU FARAK EDER Mİ? YARARIMIZ DOKUNSUN DERKEN, ZARARIMIZ DOKUNMASIN?

CEVAP 15: Sitede birçok kategori bulunmakta, onlardan birini seçip farklı yazılara da bakabilirsiniz. Sitede 300’den fazla yazı bulunmakta. Sizler ana sayfada gezdiğiniz, kategorilere bakmadığınız için öyle görünür.

 

SORU 16: İYİ AKŞAMLAR, OLAYLAR SIRALAMASI NASIL OLACAK? MELHAME-İ KÜBRA, DECCAL, MEHDİ GİBİ.. BİZİ NE BEKLİYOR?

CEVAP 16: Önce Mehdi a.s, sonra Deccal, Melhame-i Kübra ve akabinde Hz. İsa’nın gelişi ve Deccal’in Hz. İsa ve Hz. Mehdi ile birlikte Suriye’de öldürülüşü. 40 yıllık bir altın çağ ve bolluk dönemi. Sonra Yec’üc Mec’üc’ün gelişi. Hz. İsa ve inananların Tur dağına sığınması, iman edenlerin koltuk altından güzel kokulu bir rüzgarla ruhlarının alınışı ve geriye kafir ve münafıkların üstüne çökecek kıyamet. En doğrusunu Allah bilir.

 

SORU 17: NAZIM KIBRİSİ GERÇEKTEN ŞEYH Mİ? RAMAZAN HOCA EHLİ SÜNNET DEĞİLMİŞ SİZİN GÖRÜŞÜNÜZ NEDİR?

CEVAP 17: Nazım Kıbrisi şeyh falan değildir. Düzgün bir hoca bile değildir. Ramazan hoca lakaplı kişi kendini geliştirmiş ve dünyalık karşılık beklemeden dini anlatan garip ve mazlum bir adamdı. Evet hatalı çıkış ve söylemleri vardı. Ama kerli ferli hocayım diye çıkıp artistlik yapanlardan daha çok insanların gönlüne değebilmiş birisiydi. Allah taksiratını affetsin. Müslümandı, iyi adamdı, yanlışları elbette vardı. Ama artık o konuyu konuşmaya gerek yoktur.

 

SORU 18: 200’DEN FAZLA MÜSLÜMAN ÜLKE DURURKEN YİNE İHH, GAZZE’YE GEMİ ÇIKARACAKMIŞ. BU KONUDA NE DİYORSUN?

CEVAP 18: Dünya üzerinde Müslüman ülke yoktur. Evet halkının çoğunluğu Müslüman olan ülkeler var. Ama Müslüman yönetimi olan bir ülke yok. Buna İran ve Suudi Arabistan’da dahildir. Dünya üzerinde Müslüman olduğunu iddia eden de çoktur. Ama itikadı sağlam olan, cihad deyince biat edip katılacak, dinin gereklerini yerine getirecek ve hakiki manada inanmış Müslüman sayısı 100 milyon bile yok. Varsa gelin yüzüme tükürün. Bunu zaten İsrail bizzat gösterdi hepimize. Kör olanlar elbette görmez orası ayrıdır. İHH’ya gelince yorum yapmayacağım. Yakın çevrem onlar hakkındaki görüşlerimi bilir zaten.

 

SORU 19: SUSUZ TARIM İŞ OLARAK İYİ Mİ BU DÖNEM İÇİN?

CEVAP 19: Bu konuda teknik bilgisi olanlara danışmanız daha iyidir. Bilgim olmayan ve hakim olmadığım bir konu ne desem yanlış yönlendirme olur.

 

SORU 20: ABİ BU AŞIDAN BİR KURTULUŞ VAR MI YA DA ETKİSİNİ NASIL DÜŞÜREBİLİRİZ BİLGİN VAR MI?

CEVAP 20: Öncelikle Doktor Serhat Fındık’ı İnstagram’dan takip et. Sonrasında hacamat ve sülük tedavisi uygulat. Yine hakiki inci ve zemzem suyu karışımı kullanılmalı. Hakiki inciyi zemzem suyuna at ve bir hafta civarında beklet ve o suyu ara ara iç. Ayrıca dikkat edin. Aşılar da yeni evreye geçildi. Artık pıhtılaşmadan ötesi var. Aşılar içerisindeki maddeler bir nevi parazitleşmeye başladılar. Parazit dökme tedavilerine yoğunlaşılmalı. Twitter’da da Serpil Özkan hanımı takibe alın.

SORU 21: ABİ KİMLERİN REKLAM DESTEĞİ VERDİĞİNİ GÖREBİLİYOR MUSUN?

CEVAP 21: Düzenli olarak destek verenler hergün bana Telegram veya İnstagram’dan ekran görüntüsü atıyor. Geriye kalanları bilmiyorum ve şimdilik göremiyorum. Verdim diyenin vicdanına kalmış yani. Ama ileride buna da bir çözüm getirme planımız var.

 

SORU 22: 21 YAŞINDAYIM TIP İSTİYORUM. 6 SENE SONRA OLACAKLARI GÖZ ÖNÜNE ALIRSAK OKUR MUYDUN?

CEVAP 22:  Birkaç cümle kuracağım, gerisi sana kalmış. Oku kardeşim. Hakkını vererek insanlara, Müslümanlara dürüstçe hizmet verip namusunla para kazanıp, ilaç firmalarının köpeği olmayacak doktorlara ihtiyacı var insanlığın. Oku ama seni sen yapan, değerlerini yitirmeden oku.

 

SORU 23: HANIMLAR, İSTERLERSE BEYLERİNİN SOYADINI ALMAYACAKLAR, ASIL AMAÇLARI NEDİR?

CEVAP 23: Her türlü şeytani planı bir yana koyarak konuşuyorum. Bir kadın eşinin soyadını almak istemiyorsa, eşini sahiplenmemiş demektir. Eşini sahiplenmeyen kadınla da evlilik zaten doğru bir karar değildir. Öte yandan soy babadan gelmektedir. Bazı kadınlar, işlerine gelince İslam’ı kullanıp, İslam tarihinde kadınlar, babalarının soyuyla anılırlar deyip olayları kendi lehine kıvırmaktadır. Ama kadın erkek tartışmasına girmek boştur. Toplum olarak dini de istediğimiz gibi kılıfına uydurma hastalığına tutulmuşuz. Şahsen şunu diyeyim, böyle bir argümanla karşıma gelen kadına ben iyi gözle bakmam ve evlilik düşünmem. Herkesin kendi bileceği iş ama hiç masum bir düzenleme değil.

 

SORU 24: KURŞUN DÖKTÜRMEK GÜNAH MI?

CEVAP 24: Açıkçası ne günah ne de sevaptır. Kurşun döktürmek, nazarı o maddeye aktarmaya çalışarak bedeni temizleme uygulamasından başka bir şey değildir. Ama insana şifayı Allah verir. Kurşun döktürmeyi şifa kaynağı olarak görürsen o zaman elbette günahtır, hem de büyük günaha girer. Ayrıca kurşun yerine hacamat yaptırmak, felak ve nas surelerini 11 defa hakiki zeytinyağına oku. Ya da ev yapımı sirkeye oku ve okuyuşta besmele çek ve okuma bitince kaptaki sirkeye ve zeytinyağına üfle. Kapağını da besmeleyle kapat ve ara ara kullan.

 

SORU 25: 14 ŞUBAT HRİSTİYAN TARİHİ İLE Mİ İLGİLİ? ÇİÇEK BÖCEK ALSAK SIKINTI OLUR MU?

CEVAP: 14 Şubat, Hristiyanlarca Aziz Valentine günü olarak bilinir ve kutlanır. Ve bunu sevgililer günü olarak kutlama son yüzyılın kapitalist ticari zekasının ürünüdür. Çok bir şey almak gerekliyse, 15 Şubat ya da 13 Şubat’ta al. Ama 14 Şubat’a özel bir etkinlik yapmak doğru değildir. Tabi ben bunu eş için söylüyorum diğerlerine karışamam.

SORU 26: SİTENİZDEKİ YAZILARI YENİDEN ESKİYE SIRALAYABİLİYOR MUYUZ?

CEVAP 26: Yeniden eskiye sıralama değil de size bir link vereyim oradan hepsine bakabilirsiniz. Gerçi bazı yazılar kategorilere eklenmemiş durumda ama eklenecekler.

https://www.sadecegercek.net/site-haritasi

 

10-11 ŞUBAT ARASINDA REKLAM DESTEĞİ VEREN VE SORU SORAN BAZI TAKİPÇİLERİMİZİN SORULARI. ETKİNLİK BİTMİŞTİR. BU YAZI 17 ŞUBAT GECESİNE KADAR DURACAK, SONRA ARŞİVLENECEKTİR.

Bizi Takip Edin
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore