Her kapağı ile olay olan ve her kapağı ile bir yerlere şifreli mesajlar veren The Economist dergisinin 2019 yılına ait kapağı da çok ilginç mesaj ve içeriklerle bezeli. Kapakla ilgili benim çıkarımlar şunlar;
Yüz tanıma sistemine vurgu yapıyor Özellikle telefonlardaki Face ID özelliğine. Aslında, bu teknoloji hiçte masum değil. Gelişmiş yüz tarama sistemleri dakikada 3 milyon yüze kadar tarayabildiği düşünülürse korkunç bir gelişme.
Fil deyince aklımıza Hindistan gelir ki yine o coğrafyaya ait süslemelerle bir fil gösteriliyor ve filin hemen yanında, yükselen ekonomik grafik gösteriliyor. Anlaşılıyor ki küresel elitler, Çin’den sonra ikinci üs olarak Hindistan’ı yükseltme kararı almış gibi.
“Brexit ötesinde İngiltere (Britain bought Brexit)” yazısı ise İngiltere’nin sembollerinden olan İngiliz Bulldog cinsi köpek ile resmedilmiş ve muhtemelen İngiltere’nin Avrupa Birliğinden ayrılacağını ve Bulldog cinsi köpeğin Kanada toprakları üzerinde bulunması da Brexit’in Kanada’yı da etkileyeceğini işaret ediyor.
Avrupa kıtası üzerinde elektrikli bir araba görülüyor. Bu ise elektrikli arabanın yaygınlaşmasının devam edeceğini düşündürüyor.
Yine Putin ve Trump arasında, dünyanın tam tepesinde kızgın bir panda figürü durmakta. Panda figürü ise Çin’e ait bir semboldür. Panda bir yere çökmüş ve kızgın bir vaziyette etrafa bakıyor.
Yine en üstte hilal şeklindeki ayın altında bir volkanik dağ resmedilmiş. Süper volkanik dağlar, eğer patlarsa dünyayı buzul çağına döndürecek kadar, etkili bir güce sahip. Bu dağlardan birisi Amerika’da Yellowstone‘da bulunan dağdır. 2012 adlı filmde de bu volkanik dağ konu edilmiştir. Diğer süper volkanik dağ ise İtalya’nın Napoli kentinde Camp Di Felciri yöresel adıyla Cehennem Kapısı adıyla bilinir. Eğer bu süper volkanik dağlar patlarsa dünya buzul çağına döneceğine dair birçok makale yayınlandı ve araştırmalara göre en son 39 bin yıl önce böyle bir patlama olmuş. Ayrıca The Economist’in 2019’a ait tam ekran ve sadece siyah bir kapak olarak gösterdiği ve değişime gittiği diğer kapak tasarımı da eğer bu volkanlar patlarsa durumun bu olacağını işaret ediyor.
Hindistan yükseltilmiş grafiğinin bir diğer yanında da Gandhi resmedilmiş ve aç, sefil bir halde görünüyor. Hindistan gelişirken, bu gelişme halk için değil, küresel elitler için olacağının mesajı verildiğini düşünüyorum.
Çin ile ilgili sembollerden birisi de leylektir. Beyaz leylek, Çin’in sembollerinden birisidir. Leylek gagasında barkodlu bir çuvalı Avrupa kıtasına doğru taşırken resmedilmiş. Çin mallarının taşınmasını gösteren bir görsel olan bu leylek, Çin’in nasıl atılımlar yaptığını iyi anlatan bir görsel olmuştur. Leylek ilgili diğer bir yorum ise gelişen teknolojiyle birlikte, artık milenyum çocuklarını gen bankalarından istediğiniz özellikleri ve belirli özellikleriyle alabileceksiniz.
Yine bu kadar görsel içerisinde kıyıda köşede bir Pinokyo resmini görüyoruz. Hatırlarsanız, Pinokyo yalan söylediğinde burnu uzar. Burada da Pinokyo’nun burnu uzamış halde. Buradan çıkarımım ise 2019 yılı, birçok yalanın ortaya çıkması ve birçok yalancının gerçek yüzünün ortaya çıkacağıdır. Ayrıca Pinokyo deyince akla ilk gelen ülke İtalya‘dır. İtalya deyince de Roma, Roma deyince de Papalık ve Vatikan akla gelmektedir. Acaba Vatikan’da yeni skandallar mı patlayacak? Yine Avrupa Birliği bütçe görüşmelerinde İtalya’nın ekonomi bütçesi reddedildi ve birçok kişiye göre İtalya, 2019 yılında ekonomik kriz geçirebileceği öngörülüyor.
En üstte bir uydu ve ve hilal şeklindeki ay resmedilmiş. 2019’da yörüngeye yeni bir uydu fırlatılma olasılığını düşündürüyor. Gelişmiş bazı devletler, ayın karanlık yüzüne gitme çalışmaları yapmaktalar. Ama başka bir mesaj da veriyor olabilir.
Yine yeni ufuklar olarak Ultima Thule adı verilmiş. Bu ise mitolojide de bahsedilen, Hitler‘inde bir dönem aramış olduğu kayıp kıta Atlantis‘in başkentinin adı olduğu söylenir. İşin bir diğer yanı burasının dünyanın en kuzeyinde bilinmeyen bir yer olduğu da söylenir. Yine Atlantis gibi kayıp olan ve araştırılan Mu kıtası da vardır. Kim bilir belki de ikisi de aynı yerdir. Ayrıca masonik bir yapılanma olan Rudolf Von Sebottendorf tarafından kurulmuş ve Hitler’i dünya sahnesine süren locanın adı da Thule locasıdır. Atlantis üzerinden Mars ve Ay’ın karanlık yüzüne gitme çalışmaları hakkında da mesaj veriliyor da olabilir. Kaldı ki Amerika Ay’a gitme kararı aldı.
İngiltere topraklarına yakın bir yerde resmedilen “Mahşerin Dört Atlısı”nı simgeleyen bir resim bulunmaktadır. Mahşerin Dört Atlısı, Hristiyanlıkta Kıyamet alameti olarak ortaya çıkacağına inanılan dört atlı. Yeni Ahit’teki -Vahiy Kitabı olarak da bilinen- Apokalips bölümüne göre, Kıyamet felaketlerini getirecek olan yedi mührün açılması ile birlikte ortaya çıkacaklardır. Bazı akademisyenlere göre beyaz at ve binicisi İsa’yı, kızıl at ve binicisi kan ve savaşı, siyah at ve binicisi kıtlığı, soluk renkli at ve binicisi ise salgın hastalıkları ve ölümü sembolize eder.
Gelelim dergi kapağının alt kısımlarına. Gözünde sanal gerçeklik gözlüğü olan Vitrivius Man, yani Vitrius adamıdır. Bu adam, Leonardo Da Vinci‘nin çizimleri arasında bulunan ve altın oran ölçüsünü simgeleyen bir çizimdir. Yani denge, oran ve sistemsel bütünlüğü simgeler. Gözündeki sanal gerçeklik gözlüğü ise günümüzün insan hayatını simgelemekte. Dikkat ettiyseniz dergideki yazılar da ters yazılmıştır ve ayna ile okunabilir. Bu ise Leonardo Da Vinci’nin yazı stilidir. Leonardo Da Vinci’nin 500. yılı sebebiyle de derginin kapağındaki çizim ve yazılar ona has bir üslup ile hazırlanmıştır.
Bu adamın dört elinde çok enteresan şeyler bulunmakta. Bir elinde, alışverişin kolaylaştırılmış argümanlarından olan karekod uygulaması var. Alışverişin insan üzerindeki önemli etkisini Black Friday denilen o günde, birbirleriyle dövüşen, birbirlerini öldürenler görüldüğünde daha iyi anlaşılmıştır.
Diğer elinde ise Cannobis adlı bitki bulunmaktadır. Bu ise esrar ya da marijuana adlı uyuşturucuların yapımında kullanılan bitkidir. Hollanda, Kanada gibi ülkelerde esrar serbest bırakılmıştır. Plana göre görülüyor ki bu serbest bırakmanın devamını da gerçekleştirecek ülkeler olacak. Ayrıca bu bitki yani kenevir, ileride plastik üretiminde petrolün yerini almaya adaydır. Yeşil Mutabakat (Green Deal) bağlantısı.
Diğer elinde ise spor müsabakalarını temsil eden bir beyzbol topu var. Beyzbol topu sadece bir sembol, aslında tüm spor dallarını tasvir etmesi için ve elde tutulabilmesi kolay olduğu için o seçildiğini düşünüyorum.
Diğer elinde ise terazi var ve terazinin iki kefesinde de eşit şekilde duran insanlar var. Çin’de Modern Komünizm adlı çalışmalar yapılmakta ve buna göre bu sistemdeki her insanın rızkının garantisi verilmektedir. Bu ise sadece Allah’ın garanti verebileceği bir şey olmasına rağmen, tanrıtanımaz bir ideolojinin bunu sunması gayet olasıdır. Ama biz bu illet ideolojinin Rusya’daki tohum çalışmaları sebebiyle, tohumların donarak yok olmasına ve açlıktan insanların kendi çocuklarını bile yemesine yol açtığı vahşetleri çok iyi biliyoruz.
Yine bu Modern Komünizm’de insanlara çip takılması da gündemde olan bir projedir. Aslında cep telefonları, bilgisayarlar da bu planın geçiş aşamaları ve insanları buna zihinsel olarak hazırlamanın bir parçasıdır. Ve bu proje önce hayvanlara uygulanacak, daha sonra global şirketlerin çalışanlarına, daha sonra suçlulara ve en son bütün insanlara çip takma projesi nihai hedefleridir. Bu çip ile düşünceleri kontrol etme, anlık ve nokta atışı ile yer takibi, müdahaleler ile vücut fonksiyonlarını bozarak insanı felç etme ya da öldürme gibi düşünceler de bu çiplerin planları dahilindedir.
Kapağın alt kısmında iki tane seçim sandığı görülmekte. Birisi Güney Afrika Cumhuriyeti bayrağıdır ve 2019’da ülkede referandum olacağını bilmekteyiz. Şu anda da başkanlığa devam eden Ramaphosa seçimlerin en güçlü adayı olsa da İsrail ve ABD karşıtlığı sebebiyle seçimlerde sürpriz yaşanabilir. Tabi eğer bu karşıtlık, danışıklı dövüş değilse.
Bir diğer Afrika ülkesi olan Nijerya‘da da 2019’da seçimler olacak. Dergi, kapak resminde bunu da belirtmiş. İşin enteresan yanı bu iki Afrika ülkesi de gerçekten de ham madde açısından stratejik öneme sahip ülkeler.
Da Vinci’nin meşhur tablosu olan Mona Lisa‘nın yerine Mona Angelina resmedilmiş. Mona Angelina ise Angelina Jolie‘yi simgeliyor. Angelina Jolie ise Birleşmiş Milletler‘in elçisidir. Angelina Jolie diyince ise akla göçmenler ve iç savaşlar gelmektedir. Bu ise Angelina Jolie’nin rolünün, içsavaş ve göçlerin devam edeceğinin sembolüdür.
Pinokyo’nun hemen altında, şapkalı olan adamı ve kapağın en alt kısmının sağ tarafından bulunan kadını uzun araştırmalarıma rağmen kimler olduğunu bulamadım. Bulan biri olursa bize ulaşarak yardımcı olabilir.