Sizlerin kanı, canı, malı, ırzı bize helaldir. Ama bizimkiler size helal değildir.
Sizler, soyunuzun Hz. Âdem’den geldiğinize inanırsınız, bizler ise soyumuzun Nur-i Ziya’dan geldiğine inanırız.
Bizler, sizlerin çocuklarını kaçırır ayinlerde kullanırız, bazen bu ayinlerde o çocukların kanını içeriz veya onun kanından börek yaparız. İğneli fıçı bile bizim buluşumuzdur.
Bizler, sizlerin arasına sızar ve birçoğunuzdan daha iyi Müslüman kisvesine bürünürüz. Öyle ki bazen tarikatlara sızar ve o tarikatlarda şeyhlik mertebesine bile yükseldiğimiz olmuştur.
Bizler, sizlerin dinamiklerinizi bu devlet kurulma aşamasındayken çok sistematik şekilde kurguladık ve sistemi bizim istediğimiz şekilde kurduk. Artık para basma yetkiniz, eğitim müfredatınız bile bizlere bağlı.
Bizler, kimi zaman papaz, kimi zaman imam, kimi zaman siyasetçi, kimi zaman ise hayır kurumu görüntüsünde faaliyet yürüten dernek başkanı mevkiinde oluruz.
Hariciye nezareti, (Dışişleri Bakanlığı) bu ülke kurulduğundan beri bizim kontrolümüz altındadır ve öyle devam etmektedir.
Bizler, oryantalist akımlarla, reformist hareketlerle ve yetiştirilen reformist din adamlarıyla, dininizi ve tarihinizi istediğimiz şekilde yazdıranlarız.
Bizler, inancımıza göre sizleri çocuk, yaşlı, kadın demeden öldürerek sevap kazanırız.
Bizler, halk arasında mum söndü olarak bilinen toplu seks fiiliyatını, Sabetay Sevi’nin günahın kutsallığı teorisine göre 21 Mart’ın 22’ye bağlayan gecesinde kuzu bayramı adı altında yapar ve bu geceden dolayı doğan bir çocuk olursa, onu kutsal çocuk ilan ederiz.
Bizler, her kesime sızarız sızmadığımız oluşum, din, cemiyet, camia yoktur. Ama bu sızdığımız yerleri, herkesten daha iyi sahiplenerek önce güven toplar, daha sonra fikirlerimizi yavaş yavaş işleriz.
Bizler Bolüs’ü (Pavlus) kullanarak zaten daha önceden tahrif olmuş ve hükmü geçerliliği kalkmış olan İseviliğe son ve öldürücü darbeyi vurarak Hristiyanlık adı altında, sefirottan esinlendiğimiz haç işaretini ve putperestliği soktuk.
Bizler, her zaman geri planda durur ama en aktif eylemleri düzenleyenlerden oluruz. Bizler bazen Komünist, bazen Faşist, bazen Liberal, bazen Cumhuriyetçi oluruz. Bunu yapmamızdaki gaye, bu oluşumları kullanarak yegâne gayeye ulaşmak ve toplumların birleşmesini engellemek adınadır.
Bizler, Yunan mitolojisini uydurmuş ve pagan inancını Greklere de benimsetmişizdir. Bugün bile saçmalık ve çelişkilerle dolu Yunan mitolojisini, ders diye okullarda okutmaya devam ediyoruz.
Bizler, diğer halkların içine sızarak genelde laikliği savunuruz, çünkü laiklik bize itaat için atılacak ilk ve önemli bir adımdır.
Bizler, toplumları bölme adına ayrılıkçı fikir ortaya süren ne kadar kişi varsa hepsini destekler, kontrolden çıkan olursa gereken şekilde işini bitiririz.
Bizler, din adamlarımızın hepsinin birer tanrı olduğuna inanır ve haşa Yakup A.s’ın tanrı ile güreşerek onu yendiğine inanırız.
Bizler, Lut peygambere sapıklık isnat ederek (haşa) onun, kızlarıyla cinsel ilişkiye girdiğine inanırız.
Bizler, ensest (aile içi) ilişkiyi yapar ve savunuruz. Bir erkeğin annesiyle veya kız kardeşi ile ilişkiye girmesinde sakınca görmeyiz, bu ‘’ Talmud ’’ adlı kitabımızda da yazılıdır.
Bizler, büyüde ve fitne çıkarmada pek maharetliyiz. Bizim sevdiğimiz ve en iyi yaptığımız iki meslek vardır. Bunlar; ajanlık ve fahişeliktir.
Bizler kim miyiz? Bizler, Siyonist Yahudileriz! Belki de etrafınızda bile varız. Adımız sizin adlarınız gibi olsa da soyadlarında ve adlarda belli kriptolojiler kullanarak birbirimizi tanıma ve yabancı kişilere karşı kamufle olmak adına belli başlı taktikler kullanırız.
İşte, söylemedikleri gerçekler bunlar. İşte Siyonistler hakkında yapılan birçok araştırmalardan çıkan verileri ve buna rağmen birçokları tarafından pek bilinmeyen gerçekleri, onların ağzından onların itiraflarıymış gibi size anlattım.