1. Sabataycılık nedir?
Sabataycılık gizli ve esrarh bir dindir. 1626’da İzmir’de doğmuş, 1676’da Osmanlı devletinin Adriyatik sahillerinde küçük bir şehri olan Ülgün’de sürgünde vefat etmiş, hahamlık tahsili yapmış, sonra Yahudilerin beklediği vaad edilmiş mesih olduğunu iddia etmiş, Padişah’m huzuruna çağrılıp sorguya çekilince yalancıktan Müslüman olmuş, kendisine iman eden Yahudilerin de aynı şekilde hareket etmelerini istemiş olan Sabatay Sevi’nin dinidir.
2. Sabataycılar kimlerdir?
Sabataycılara Dönme, Selânik Dönmesi, Avdeti isimleride verilir. İki kimlikli, iki dinli vatandaşlarımızdır. Zâhiren Türk ve Müslüman görünürler, asıl gerçek kimlikleri ise, Sabatay Sevi’nin izinde Yahudilik ve Museviliktir. Türkiye Yahudi cemaati ileri gelenlerinden Bay Harry Ojalvo’nun Aksiyon dergisinde yayınlanan bir röportajdaki iddiasına göre ülkemizde bir buçuk milyon Yahudi kökenli Türk bulunmaktadır. Bu rakam abartılı olabilir. Sabataycıların sayısını bildiren hiçbir istatistik ve çalışma yoktur.
3. Sabataycıların iki dinli ve iki kimlikli olduklarına dair ne gibi somut deliller vardır?
İstanbul’da gizli sinagogları bulunmaktadır. Bunlardan biri Etilende bir binanın altında olup son 30 Eylül’de burada toplanan Dönmeler, Yahudi dinî yılbaşısmt kutlamışlardır.Tören, âyin, ibâdet sabah saat yedi buçukta başlamış, öğleden sonra üçe kadar sürmüştür. Hazan adı verilen Sabataycı hahamlar İbranice ve Ladino (Yahudi İspanyolcası) diliyle dualar ve ilahiler okumuşlardır. İstanbul’da Sabataycıların kendilerine mahsus mezarlıkları bulunmaktadır. Üsküdar’da Bülbülderesi semtindeki mezarlık Dönme mezarlığıdır. Ancak son yıllarda Zincirlikuyu kabristanına da ölülerini gömmeye başlamışlardır. Bazı Sabataycıların resmî Türk ve Müslüman isimlerinin yanında gizli Yahudi isimleri de bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletlerine kaçan bir Dönme iş adamı orada beyanat vererek, Sabataycı-Yahudi oldukları için kendilerine baskı yapıldığını söylemiştir.
4. Sabataycılar müslümanlardan kız alıp verirler mi?
Böyle bir şey onların dininde büyük bir günahtır. Genellikle almazlar. Son yıllarda, kendilerine benzettikleri Türklerle evlenen Sabataycılar görülmektedir.
5. Sabataycılar iddia edildiği gibi çok mu güçlüdür?
Onlar çocuklarını ülkemizin en iyi okul ve üniversitelerinde okuturlar. Bir kısmı Amerikan ve Avrupa’da yüksek tahsil yapmıştır. Birkaç yabancı dil bilenleri vardır. Sabataycıların hemen hemen hepsi yüksek şehir kültürüne sahiptir. Geniş ve tesirli çevreleri bulunmaktadır. Türkiye’nin en önemli, stratejik, hayatî; saha, makam ve mevkilerinde vazife almışlardır. Kelle sayısı itibarıyla değil, fakat keyfiyet ve ağırlık bakımından çok güçlü olduklarını söylemek asla bir mübalağa teşkil etmez. Birkaç bin Sabataycı ülke işlerini parmaklarıyla çeviriyorlar da denilebilir.
6. Sabataycılık gizli ve esrarlı mıdır?
Bunda hiç şüphe yoktur. Yirminci yüzyılda Türkiye’de Sabataycılık konusunda üç kere tartışmalar, münakaşalar, müzakereler olmuştur. Biri, 1924’te Lozan andlaşmasının mübadele maddesi gereğince Yunanistanlı Türkler ve Müslümanlar Türkiye’ye getirildiği zaman. İkincisi 1950’lilerdeki İslâmî basın ve çevrelerde. Sonra bu konu unutulmuş, karanlıkta kalmış veya bırakılmıştır. Üçüncü olarak da şimdi gün yüzüne çıkmış olup tartışılmaktadır.
7. Sabataycıların Yunanistan’dan Türkiye’ye gelmek istemedikleri doğru mudur?
Mübadeleden (Nüfus değiş tokuşundan) önce Yunan hükümetine ve meclisine müracaat ederek, “Biz sanıldığı gibi Türk ve Müslüman değiliz, iki kimlikli Yahudileriz, bizi Türkiye’ye göndermeyin, Yunanistan’da kalalım” demişlerse de, bu dilekleri kabul edilmemiş ve Türkiye’ye gönderilmişlerdir. Bu da onların kurtuluşuna ve varlıklarını sürdürmelerine sebep olmuştur. Çünkü İkinci Dünya Savaşında Hitler Almanyası Yunanistan’ı işgal ettiğinde oradaki Yahudileri toplatmış, kamplara koymuş ve bir çoğunun yok olmasına sebebiyet vermiştir.
8.Bütün Sabataycılara aynı gözle bakmak doğru mudur?
Sabataycılann hepsi de elbette aynı meşrebte değildir. Bir kısmı son derece militan ve fanatik İslam düşmanı olduğu halde, bir kısım Sabataycılar ise kendi halinde yaşamaktadır. Sabataycılar konusunda iki husus vardır: Birincisi onların iki kimlikli oluşu, Müslümanlıklarının gerçek dinlerini ve kimliklerini teşkil etmeyişidir. Böyle bir hal elbette ki, bir Müslümanı rahatsız ve tedirgin eder. İkinci husus ise, birtakım militan ve fanatik Sabataycılann İslam’a ve Müslümanlara saldırmaları, çoğunluğun temel ve evrensel hak ve hürriyetlerini tanımamalarıdır. Bu da Müslümanları rahatsız ve tedirgin etmekte, derinden yaralamaktadır.
9.Militan Sabataycılar İslam’a ve Müslümanlara doğrudan doğruya mı saldırırlar?
Hayır, onlar laikliği, çağdaşlığı, ilerlemeyi, Atatürk’ü ve Atatürkçülüğü kalkan ve paravan olarak kullanırlar. Bu konulan kendi menfaatleri ve doğrultulannda istismar ve istihdam ederler. Onların dindar olan bir kısmı gizli sinagoglara gider, kendi dinlerinin gerekleri ne ise yerine getirirler ama Müslümanlara İslam dinine göre yaşamak hakkını çok görürler. Onlar Amerika’yı, Avrupa’yı iyi bilirler ama ileri ve medenî Batı ülkelerinde Müslümanlara tanınan hakları ve hürriyetleri burada tanımazlar. Türkiye’de şu anda Müslümanlara uygulanan baskıların mimarları Sabataycılardır. Din ile ve dindarlarla savaşanlar sadece Sabataycılardır demek istemiyorum; lâkin ülkedeki din-devlet, laik-Müslüman çatışmasında onların büyük rolü, tesiri, tuzu biberi bulunduğunu kimse inkâr edemez.
10. Sabataycılarla ilgili yayınlarınız dolayısıyla Anti semitizm yapmış olmuyor musunuz?
Ben müslüman bir Türkiyeliyim, Sultan İkinci Bâyezid-i Veli hazretlerinin mânevi torunlanndanım. Tarih boyunca Yahudilere en büyük iyiliği Müslüman, Osmanlılar yapmıştır. Onlar 1492’de Ispanya’dan koğuldukları zaman Osmanlı devleti kendilerini kabul etmiş ve asırlar boyunca bu vatanda dinlerini, kimliklerini, kültürlerini, dillerini koruyarak yaşamışlar ve zengin olmuşlardır. Sabataycılık konusunu gündeme getirmek istememden maksad, antisemitizm yapmak değil, onların militan ve fanatik takımının İslam’a ve Müslümanlara saldırmalarını önlemek içindir. İslam’a ve Müslümanlara saldırmayan, düşmanlık etmeyen Sabataycılarla, sadece iki kimliklilik hususunda bir anlaşmazlığımız vardır. Onu kendilerinin halledeceğinden eminim. İslam ve Müslüman düşmanı olmayan Sabataycılarla her zaman konuşmaya, görüşmeye, sohbet etmeye hazırım. Kendilerine bir düşmanlığım yoktur.
11. Sabataycılar konusunda engizisyon usullerine başvurduğunuz da iddia ediliyor, buna ne diyorsunuz?
Boş bir iddia ve hezeyandır bu. Asıl engizisyoncular militan İslam düşmanlığı yapan Sabataistlerle onların müttefiki olan ilerici ve çağdaş bir zümredir. Müftü azarlayan bir bakanı protesto ettiği için onbeş yaşındaki Müslüman bir kız, şu anda bir ayı geçen bir zamandan beri cezaevinde çile doldurulmaktadır. Çok mâsum ve haklı bir protestoya karşı bu kadar merhametsiz ve gaddarane bir tepki gösterenler engizisyoncudur. Yakın tarihimizde Müslümanlara büyük zulümler edilmiştir. Binlerce cami kapatılmış, yıkılmış, satılmış, gayesinden başka bir maksatla kullanılmıştır. Müslümanların bilim, eğitim müesseseleri kapatılmıştır. Din ve vicdan hürriyeti ayaklar altına alınmıştır. Uyduruk zulüm mahkemelerinde, on binlerce Müslüman süründürülmüş, binlercesi idam edilmiş, bir kısmı ise zindanlarda çürütülmüştür. Asıl engisizyon bunlardır.
12. Sabataycıların siyasi ağırlığı ne kadardır?
Tek kelimeyle çok büyüktür. Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde üç Yahudi-sabataycı adayları vardı ama seçtiremediler. Dışişlerinde büyük ağırlıkları bulunmaktadır. Siyasi partilerden birinin kurmayları Sabataycıdır. Başka partilerde ve önemli mevkilerde de Sabataycılar vardır. Büyük bir iktidar adamının karısı Sabataycı olup ülke işlerine perde ardından müdahale etmektedir. Sabataycılar modern Türkiye’ye damgalarını vurmuşlardır.
13. Türkiye Yahudileri ve İsrail makamları, Sabataycıları Yahudi olarak kabul ediyorlar mı?
Ediyorlar ama, zahiren ve resmen etmiyorlar. Yahudi dinine geçmek ve Musevi cemaati üyesi olmak isteyen bazı Sabataylar İsrail’deki başhahamlığa ve Türkiye başhahamlığına müracaat etmişlerse de bu istekleri kabul edilmemiştir. Halbuki İsrail Habeşistan’daki zenci Fallaşaları bile Yahudi olarak kabul etmiş ve onlara vatandaşlık hakkı vermiştir. Yine, dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan ateist veya marksist bir Yahudiye de vatandaşlık hakkı verilmektedir. Sabataycıların Yahudi-Musevî olarak kabul edilmemelerinin ardında birtakım hesaplar olduğu muhakkaktır.
14. Sabatay Sevi’nin tarihimizdeki önemi nedir?
Bence Sabatay Sevi, son üç yüz elli yıllık tarihimizin on büyük ve önemli şahsiyeti listesinde yer alan bir kişidir. Dolaylı olarak modern Türkiye’de büyük tesiri vardır. Bu iddiamı isbat için büyük araştırmalar yapılması, arşivlere inilmesi, sağlam bilgiler elde edilmesi, önemli belgelerin gün yüzüne çıkartılması gerekmektedir. Sabatay Sevi ile ilgili büyük bir kitap yazmış olan İsrailli profesör Scholem, Türkiye devlet arşivlerindeki Sabataycılıkla ilgili belgelerin yerinde bulunmadığını yazıyor. Bu belgelere ne olmuştur? Tamamen imha mı edilmişlerdir, yoksa başka bir yerde mi saklanıyorlar? Şu anda Sabataycılıkla ilgili en fazla belge İsrail’de bulunmaktadır. İsrail makamları bunların incelenmesine izin vermemektedir.
15. Sabataycılardan ne istiyorsunuz?
İki şey istiyorum: Birincisi, bazı militan Sabataycıların dinime, İslam’a ve ülkenin çoğunluğunu teşkil eden Müslümanlara düşmanlık etmemesini, onların temel hak ve hürriyetlerini tanımasını, hatta başörtüsü zulmü gibi konularda Müslümanlara yardımcı olmasını istiyorum. İkincisi de, iki kimlilikten vazgeçmelerini talep ediyorum. Bunu tamamen medeni, barışçı, uzlaşmacı yollardan yapıyorum. Yasal sınırlar içinde yayın yapmak kabahat değildir.
16. Sabataycıların güçlü ve tesirli olmaya hakları yok mudur?
Elbette vardır. Ancak İslam’a ve Müslümanlara militanca ve fanatikçe saldırmaya hakları yoktur. Atatürk’ü, laikliği, çağdaşlığı tekellerine alma çabasından vazgeçsinler. Türkiye bir çeşitlilikler ülkesidir. Cumhuriyete, rejime hükmetmek hırsını da bıraksınlar. Devlet, cumhuriyet hepimizindir. Din ve devlet arasındaki kavgayı kışkırtmasınlar, aksine bu çekişmenin ortadan kalkmasına çalışsınlar. Bu isteklerim militan ve fanatik Sabataycılar içindir; kendi haline yaşayan, etliye sütlüye karışmayan Sabataycılara (İki kimlilikleri dışında) birşey demiyorum.
17. Bazı Sabataycılar masumane pozlara bürünerek ” Bizim Sabataycı olduğumuzdan bile haberimizi yoktu, bütün bunları sizden (Mehmed Şevket Eygi’den) öğreniyoruz diyorlar.” Bunun hakkında ne dersiniz?
Böyle Sabataycılar olabilir, samimi iseler, takiyye yapmıyorlarsa onlar bizim muhatabımız değildir. Bizim muhataplarımız Sabataycı olduklarını bilen, zahiren Türk ve Müslüman görünen, asıl kimlikleri ise Sabataycılık olan ve böyle bir kisve altında İslam ve Müslüman düşmanlığı yapanlardır. Bu gibileri takiyye yapmakta ve acındırıcı bir tavırla biz hiç birşey bilmiyoruz demektedir. Zeki, kabiliyetli, kültürlü insanlar. Maşallah iyi tiyatro oynuyorlar.
***
Bu konuda son sözüm şudur: Heyecana, duygusallığa, aşırılığa kapılmayalım. Sabataycılık meselesi öyle kolay kolay halledilecek bir konu değildir. Sabırla araştıralım, okuyalım, dinleyelim. İşi çığırından çıkartmak, saptırmak isteyenler çıkacaktır. Bunlara da âlet olmayalım.
Kaynak: Yahudi Türkler, yahut Sabetaycılar, Mehmed Şevket Eygi, 4. Baskı, Zvi Geyik yayınları (Üçüncü baskıya açıklama )
Sabetaycılık hakkında bilgi almak için aşağıdaki linklere göz atabilirsiniz;
1- https://www.sadecegercek.net/2014/05/sabetayistler-kimdir.html
2- https://www.sadecegercek.net/2014/06/sabetayizm-ve-turkiye-donmeleri.html
3- https://www.sadecegercek.net/2014/06/sabetay-sevi-ve-sabetayizm.html
4- https://www.sadecegercek.net/2014/08/sabetayistlerin-bayramlari.html
5- https://www.sadecegercek.net/2014/08/sabetaycilarin-tarikatlara-sizma-ve-bozma-faaliyetleri.html
6- https://www.sadecegercek.net/2014/09/sabetayistlerin-uc-zumresi-yakubi-karakasi-kapaniler.html