Bu kitabı; ” Sadece Gerçek ” ekibi olarak, kesinlikle okumanızı tavsiye ederiz. Çok dikkatli okuyun. İşte o kitaptan alıntılar;
Bir kimsenin kendi ırkından olması Hıristiyanlar için fazla bir anlam ifade etmezken, komşusunun Yahudi olması bir Yahudi için her şeydir. (Sayfa 25)
Bugün mevcut olan milli düşmanlıkların çoğunun, Yahudi sermaye gücünün Amerikan sermayesiymiş gibi faaliyet göstermesine karşı duyulan öfkeden kaynaklandığına; dikkat edilsin. (Syf: 26)
Yahudi bir şeyler karıştırdığı zaman “İngilizler bunu yaptı”, “Bunu Almanlar yaptı!” diyorlardı. Sanki milletler satranç tahtasındaki işaretli bölmelergibiydi. (S: 26)
Kendilerine yabancı olan her şeyi değiştirdiklerini Yahudiler açıktan söylemektedir. Hatta Birleşik Devletler sisteminin temelinde Hıristiyanlıktan ziyade Yahudiliğin bulunduğunu ve bu ülke tarihinin, Museviliğe ait olan bu şerefi doğrulamak üzere, yeniden yazılması gerektiğini; iddia etmektedirler! (Syf: 30)
Yahudiler propagandacıdırlar. Başta gelen vazifeleri dinlerini yaymaktır. Bu vazifelerini yerine getirmediler. Kendi kitaplarına göre, ihmallerinin cezası olarak her yerde başarısızlığa uğradılar. Ve ilahi rahmetten kovuldular. (Syf: 30)
Yahudi Felsefesinde para denilince kastedilen “para yapmak” değildir. Fakat”para elde etmek”tir! Bu ikisi arasında köklü bir farklılık mevcuttur. Bu durum, Yahudilerin neden “sanayinin kaptanları” olmak yerine “bankerleri”olmayı tercih edişlerini açıklar. (Syf: 30-31)
Kolejler Yahudi fikirlerinin egemenliği altındadır. Anglo-Saksonların çocukları öz vatanlarında hücuma uğradılar! Sanatkârların ve mucitlerin çocukları barbarların felsefesine tutsak oldular! (Syf: 36)
Tarihin ve zamanımızdaki Yahudi basının incelenmesi bize şunu göstermektedir: Yahudilerin güçlü olduğu her yerde din düşmanlığı, aralıksız devam etmektedir. Ne söz ve ne de hareket olarak Yahudilere verilen zararlar, onların Hıristiyanlara vermiş oldukları ve vermeye devam ettiklerinin yanında çok küçük kalır. Hiçbir Hıristiyan kilisesi yoktur ki Yahudilerin hücumlarıyla defalarca karşılaşmış olmasın. (Syf: 51-52)
“Irk mı din mi?” tartışmasının tekrar ortaya çıkması Yahudilerin “iftira atıyorlar” demelerine neden olmuştur. Lâyık olmadıkları halde hep öğülmekten hoşlanan bu insanlar, başka bir cevapla karşılaşınca, “iftiraya uğradıklarını” ve “kendilerine zulüm yapıldığını” söylemek, onların eski alışkanlığıdır! (Syf: 59)
Yahudi asırlar öncesinden işini sağlama bağlamış. Ve aynı sağlam kazığı İslâm ülkelerine de atmıştır! Buralarda içine saklandığı bir takım kişi ve kuruluşlara ilahlık zırhı giydirmiş, onların adına ve onları kullanarak, din, kültür ve ahlak üzerine, aralıksız salvolar göndermektedir!… (Syf: 60)
Yahudi, kendinden olmayan her şeye karşıdır. Nefsine uygun hareket ettiği zamanlar o, kralcılara karşı cumhuriyetçi, cumhuriyetçilere karşı sosyalist ve sosyalistlere karşı da komünisttir! (Syf: 68-69)
Yahudilerin düşüncelerini yönlendiremeyen fakat yabancılarınkini etkilemeyi amaç edinen birkaç sözcünün dışında, yeryüzünde iktisadi ve sosyal anarşi hazırlayanların Yahudi ajansları olduğunu ve parasal desteğin de ondan geldiğini, artık kimse inkar etmeye kalkışmamaktadır. (Syf: 70)
Partilerimiz kavgalı, aydınlarımız kavgalı, siyasetçilerimiz iftira yarışında…, medyamız, insanlarımız düşman kamplara bölünmüş, bütün faziletlerin kaynağı olan dini, boğma istekleri ayyuka çıkmış… Bu kokuşmayı doğuran tohumlar eskilerde atılmış. Meyvesini veriyor. İnsanlar aldatılıyor, aktörler görünmüyor ama oyun devam ediyor!… (Syf: 79)
Son zamanlarda ortaya çıkan lüks ve israf çılgınlığının, insanların olağan içgüdülerinden kaynaklanmadığını, sistematik bir tahrikle oluşturulduğunu, reklamlarla insanların aldatıldığını, söyleyen keskin görüşlü kişilerin ara-sıra boy gösterdiği de, doğrudur. (Syf: 85)
Artık, insanların gerçekleri bilme vaktidir. Yahudilerle protokollerin ilişkisi bir yana bırakılırsa, asıl önemlisi, onun, kütlelerin anlayamadıkları bir etkileşme metoduyla, toplumları koyun sürülerine dönüştüren bir eğitim sistemioluşudur. (Syf: 86)
Muhafazakâr çevreleri bile ekonomik teorilerin, ekonomik kanunlar olduğu yanılgısına düşüren, konuyla ilgili en tanınmış ders kitaplarının, başlıca yazarları Yahudilerdir. (Syf: 91)
İnsanların yeni yeni görmeye başladığı husus, gerçekle asıl Amerikan haklarının engellendiği ve “geniş kafalı” hoşgörülülerinin de bu gelişmeye yardımcı olduğudur. (Syf: 116)
Başkalarının dinine Yahudilerin müdahalesi ve ABD hükümetinin dinle ilgili bütün görüntüleri toplum hayatından dışlama kararlılığı, ülkede yaşayan tek dini hoşgörüsüzlük örneğidir. (Syf: 116)
Yortu duaları ve Sheakspeare’in bazı piyeslerinin oynanması devlet okullarında yasaklanmış; buna karşılık Yahudi mahkemeleri aynı binalara taşınmıştır. Oyunun kuralı budur. Lâiklik, Museviliğe girişte bir hazırlık dönemidir. (Syf: 117)
Siyonizm, para konusunda –”sermayeye” karşı “faiz” harbi– liderler arasında çıkan kavgalardan ziyade kuvvetlerini nerede ve nasıl kullanacaklarıyla ilgili farklı bakışları ve Yahudi uşaklığı yapan milletlerin karşılaşmış oldukları belaları, gün ışığına çıkarmış olması bakımından, özel bir ilgi odağı olmuştur. (Syf: 136)
Filistin, dünyanın merkezi olarak kabul edilmektedir. Buraya hâkim olan, dünyayı ele geçirir! Bu topraklar üzerinde bir hak iddia etmemekle birlikte İngiltere, bölgenin suyollarını, İran ve Mısır körfezlerini kontrol etmekle Hindistan’a giden deniz yollarını açık tutmaktadır. (Syf: 142)
Topluma kendi zevklerini aşılamak ve düşüncelerini etkilemek için uzun zamandan beri kullanılan tiyatro, Yahudi programının bir parçasıdır. (Syf: 145)
Pek az şeyin ayakta kalabildiği Rusya’da, tiyatronun hala canlı kalabilmesi bir rastlantı değildir. Çünkü insanların düşüncelerini şekillendiren iki büyük silahtan biri olan tiyatro, komünist liderler tarafından desteklenmiş ve geliştirilmiştir. (Syf: 145)
Kaynağı Yahudi gruplarına ulaşan pek çok perde arkası girişimlerin hedefi, din adamlarına karşı gösterilen saygı ve hayranlığı, bütünüyle ortadan kaldırmaktır. (Syf: 157)
Din adamlarının mesleki şereflerini kötüye kullananlara karşı ilk çıkış yapanlar Katolik din adamlarıdır. Bunların sıkı direnişi karşısında Yahudi geri adım atmıştır. Ekranda papaz tipi görünmez olmuştur. (Syf: 157)
“Kendi icadımız olan, yanlış zararlı eğitim prensip ve teorileriyle, yabancıların çocuklarını yanlış yollara sevkettik, aptallaştırdık ve maneviyatlarını yok ettik!” (Dokuzuncu Protokol) (Syf: 162)
Dalgalar halinde gelerek namuslu kimselerin evlerini işgal eden ve çocuklarını, geri zekâlıların hareketlerini taklit eder halde getiren bu çirkef müziğin ortaya çıkışı, pek çok kimseyi şaşkına çevirmiştir! Süprüntülü, çamurlu, baştan çıkarıcı, notalar hep Yahudi kaynaklıdır. (Syf: 163)
Modern şehirlerin lağım kanallarından alınmış izlenimi veren notalar, okul çağındaki kız ve erkek öğrencilerin ağızlarında sakız olmuştur! (Syf: 163)
Nüfus yüzdesi itibariyle hiçbir milletin ulaşamadığı oranda Yahudi, ticaretle uğraşmaktadır.
Diğer milletlerden farklı olarak o, ücretle çalışmaya karşı duyduğu bilinçli nefreti, isteyerek yöneldiği ticaretle dengelemektedir. (Syf: 163)
Batılı gençlerin imalat ve teknik sahalarda çalışarak yükselmelerine karşılık, Yahudi gençleri meslek hayatlarına, şirketin ticari tarafıyla ilgili olmak kaydıyla, satış elemanı ve kâtip olarak başlamayı tercih etmektedir. (Syf: 173-174)
Beşeriyet ifadesinin “Yahudi” kelimesiyle ilişkilendirilmesi, niyet edilmeyen bir başka manayı ortaya çıkarmaktadır! Yahudilere karşı anlayış gösterilmesi. Böyle olması gerekliyse, Yahudilerin de her türlü ırka karşı aynı saygıyı göstermesi, daha öncelikli bir vazife olmaz mı? (Syf: 188)
Eserimizde “Beynelmilel Yahudi” deyiminin sıkça kullanılmasının nedenleri, iki türlü yorumdan kaynaklanmaktadır:
Birincisi: Dünyanın her yerinde o, Yahudi’dir.
İkincisi: Dünyayı kontrol altına alma çalışmaları yapan kimseler anlamındadır. (Syf: 189)
Kendilerine yapılan “zulümlerin” sonucunda diğer ülkelere kaçan Yahudilerinbirlikte yaşadıkları yerlerin birer ticaret merkezi haline dönüştüğünü görmek, dikkat edilmesi gereken önemli bir olaydır. (Syf: 193)
Yahudilerin hür olduğu zamanlar İspanya, dünyanın altın merkezi durumundaydı. Bu ülke, Yahudileri sürdükten sonra borsadaki liderliğini ebediyen kaybetti. (Syf: 193)
ABD’ndeki Yahudi sorunu, genelde, bir şehir sorunudur; çünkü bütün hastalıkların kaynağını büyük şehirler oluşturmaktadır. Yahudilerin toplu halde yaşamayı tercih ettikleri yerler ise, ham madde kaynaklarının çıktığı veya yerleşmeye uygun toprakların bolca bulunduğu bölgelerden ziyade nüfusun en yoğun olduğu şehirlerdir. (Syf: 199)
Yahudi sermayesinin siyasi partilere yaklaşımı farklı değildir! O, hepsi üzerine yatırım yapar ve asla kaybetmez! Aynı şekilde Yahudi sermayesi de devamlı kazanır. Rakip tarafların yanında olmak, kazanan tarafı yanına almak ve kaybeden tarafa da; bütün zararları tazmin etme şartını dayatmak, demektir. Ver-say Sulh Konferansına, çok sayıda yahudi’nin katılmasının nedeni, böylece, anlaşılmış oluyordu! (Syf: 204)
Eğer Yahudi sorununu araştıran kimse ticaretle uğraşıyorsa, Yahudilerin alacakları ilk tedbir o şahsın mallarını “boykot etme” olacaktır. (Syf: 213)
Dünya devletlerini Şovenist fikirlere parçalamak, Yahudiliğin en çok kullandığı yöntemlerden biridir! Kendilerine gelince, Yahudiler hiçbir milletle kaynaşamazlar. Onlar, ayrı insanlardır. Hep böyle yaşamışlar ve yaşamaya da devam edeceklerdir. (Syf: 222)